Genel Kurgu; Camelot

Buraya gelin çocuklar. Uzun zamandır benden bir hikaye anlatmamı istiyordunuz değil mi? Size küçüklüğümden beri en çok beğendiğim ve dinlemekten hiçbir zaman sıkılmadığım bir öyküyü anlatacağım. Siz belki inanmayabilirsiniz, günümüz çağında bu hikaye çok daha farklı şekilde anlatılıyor. Fakat ben her zaman inanmışımdır. Hadi toplaşın etrafımda...

"Kral Arthur efsanesinin doğduğu zamanlardı... Büyücülerin gerçek olduğu, insanların ejderhaları yönettiği bir zamanda... Tek fark, o zaman kral ne Arthur, ne de Uther değildi...

Camelot, büyücülerden arınmanın getirdiği huzurlu zamanlarını yaşıyordu. Rahat bir dönemdi. Fakat bu çok uzun sürmedi. Kraliyet ailesi zor dönemler geçiriyordu. Ailelerini kaybettikleri için, orada bulunmaya başlamış, prens ve prensesler artık büyüyor ve sorguluyorlardı. Bu da kralın zor kararlar almasına sebep oluyordu. Bununla birlikte, geçmişleri yüzünden intikam almak isteyen isyancılar giderek büyüyor, halkın arasına karışarak bilgi topluyorlardı. Baş isyancı Adyali, ondan büyük herkesi geçerek lider konumuna gelmiş genç bir kızdı. Kral, onu küçümsediği için fazla önemsemezdi. Bu Camelot için yaptığı en büyük hatalardan biri olmuştu..."

Şaşırdınız değil mi? Size farklı bir şeyler anlatacağımı söylemiştim. Siz Kral Arthur'un o sıkıcı ve herkes tarafından bilinen hikayeleri anlatmamı bekliyordunuz. Ama bundan çok daha fazlası var. Camelot'un bilinmeyen bir tarafı. Siz bu koskoca krallığın bir aşk yarası yüzünden yıkıldığını düşündünüz. Ama aslında her şey çok daha farklıydı. İsyancılar, kolay pes etmez. Ama krallık da güçlüydü. Arthur ve onun yandaşları öldüğünde, yeni bir Camelot kuruldu. Ondan sonraki kraldan sonra da. Her şeye yeniden başlandı. Camelot elinde kalan son kozları oynuyordu. Durun size hikayenin geri kalanını anlatayım.

"Krallık yeniden kurulduğunda ilk yıllar huzurluydu. Her dönemin yaşadığı altın çağ yaşanıyordu. Camelot, yeni bir krala sahipti. İsyancılar ise eski liderlerini istiyorlardı. Bu yüzden Adyali liderliği bırakmadı ve yeni Camelot'u yıkma planlarına devam etti. İsyancıların tarafında olan herkeste aynı düşünce hakimdi. Bir kere başarmışlardı, ikinci kez neden olmayacaktı? Camelot'a casus büyücüler yollamaya başladılar. Kralın ruhunun bile duymayacağı şekilde. Soylu olarak girilen sarayda işlerine devam ettiler. Ama krallık da boş durmuyordu. Yeni kral işleri sağlama almak gerektiğini düşünen liderlerdendi. Bu yüzden isyancılara savaş açtı. Artık herkes taraf seçmek zorundaydı. Yoksa sonları ölüm olabilirdi. Bu sefer ikisinden biri yenilecek. Yenilen de sonsuza kadar ortadan kaybolacak."

Şaşkın yüzlerinize bakmak öyle keyiflendirdi ki beni. Camelot'un kimsenin bilmediği bir tarafı var. Başka sırlar istiyor musunuz? Savaşı kimin kazandığını mesela? İşte onu söyleyemem. Hayal kırıklığına uğradığınızı biliyorum. Ama bunu zamanla sizler keşfedeceksiniz. Çoğu kişi Camelot'un kazandığını düşünebilir. Ama kim bilebilir ki? Belki de isyancılardır. Siz de kral gibi isyancıları küçümserseniz, sonunuzu yazmış olursunuz. Hala devam eden bu savaşta Tanrı yardımcınız olsun. İyi olan kazansın!